Milliyet.com.tr/ÖZEL Bodrum ve Çeşme gibi Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarında fahiş fiyat artışları sonrası vatandaşlar rotayı Yunan adalarına kırmıştı. İşletmeler de yeterince iş yapamayınca Yunanistan’a yönelmeye başladı. Pansiyon, otel, restoran işletmecisi Türkler de Yunan adalarına gitmeye başladı.
İşletme sahipleri Yunan adalarında iş yapmaya başladı. Adalarda işletmelerde Türkçe tabelalar ve Türk çalışanlar dikkat çekmeye başladı. 2024 yıl sonunda toplamda 1.2 milyon Türk turistin Yunan adalarına gitmesi bekleniyor.
Kur farkına rağmen konaklama ve yeme içme fiyatlarının Türkiye’ye göre daha cazip olması vatandaşları Yunan adalarında tatile itiyor. Bodrum’da bazı otellerin iş yapamadığı için fiyatlarda yüzde 50 indirime gittiği belirtiliyor.
Peki Türkiye’de fiyatlar neden yüksek? İş yapamayan otel ve işletmeler daha fazla indirime gider mi? Konuyla ilgili tüm merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem şu ifadeleri kullandı: “Son dönemde turizm sektörünün mal alımları veya tedarikçilerinden almış oldukları ürünlerin fiyatlarına ciddi anlamda farklar geldi. Bunun yanı sıra çalışan personelin maaşları anlamında işletmelerin üzerine çok ciddi bir yük bindi. Dolayısıyla otelci, taşımacı, turizm seyahat acenteleri otomatik olarak fiyatlarına zam yapma mecburiyetinde oldular.
Bu durum otelcilerin de konaklama ücretlerine geçmiş yıllarda kişi başı 70 euroya sattıkları odaları 100 euro veya 110 eurolara çıkarmalarına sebebiyet verdi.
YURT DIŞI TATİLE RAĞBET İÇ PİYASAYI NASIL ETKİLER?
İç pazarda 4 kişilik bir ailenin 1 haftalık 4 yıldızlı bir tesiste tatil fiyatları bu fiyat düşümlerinden önce ortalama 70 bin TL’ydi. Bu şartlarda tatil yapmak isteyen tüketici muhakkak alternatif destinasyonlar yaratacaktır. Uçaklı kültür turlarında 1 kişinin ortalama tur bedeli 22 bin ile 30 bin Türk lirası seviyelerine ulaşmış durumda. Burada da hava yollarının uygulamış olduğu fiyat politikalarının etkisini görüyoruz.
Bu yüzden tüketici gerek Yunan adaları gerekse yurt dışı turlarda ekonomik olarak gördüğü destinasyonlara çıkış yapmayı tercih edecektir. Yıllık olarak 4 milyon ile 4,5 milyon insanımız tatil yapmak için önceki yıllarda yurt dışına çıkış yapıyordu. Bu sayı 2024’te 5 milyon kişi bandına çıkabilir. İç turizmde de fiyatlar önümüzdeki senelerde de bu denli yükselirse tüketici yine yurt dışı tatili tercih etmeye devam edecektir.
ŞU ANDA YÜZDE 60 DOLULUK VAR’
Temmuz, Ağustos, Eylül ayları turizmin yüksek sezonu olarak tabir ettiğimiz aylardır. Şu anda tüm otellerimizin genelinde yüzde 60 doluluklar var. Oteller, yurt dışındaki tur operatörü ve onlarla çalışan acentelere de ciddi anlamda aksiyonlar bildiriyorlar.
Özellikle temmuz ayında çok derin boşluklarımız var, hatta bazı otellerimiz 15 Eylül’den sonra açık satışa dönmüş durumda. Vatandaşlarımız Yunan adalarını tercih ediyor.
‘YUNAN ADALARINA GİDİP ŞİKAYET EDEN DUYMADIK’
Tüketici daha önceden deneyimlemiş kişilerden veya oradan almış olduğu bilgiler neticesinde Türkiye’den çok daha ucuza tatil yapabileceğini düşündüğü için Yunan adalarını tercih eder oldu. Bu zamana kadar Yunan adalarına gidip şikayet eden kimseyi çevremizden duymadık. Demek ki belirli bir memnuniyet var. Hem konaklama ücretleri hem dışardaki mekanlarda sunulan hizmet ve fiyat konusunda bir serzeniş olsaydı muhakkak etrafımızdan giden tüketicilerden bunları duyardık.
‘ADALARDAKİ OTELLERDE YER KALMADI’
Özellikle hafta sonları yaşanan trafiğe baktığımızda adalardaki otellerde, pansiyonlarda yer kalmadığı, araba kiralamak isteyenlere bile bir hafta sonrasına gün verildiğini duyuyoruz.
‘ÇARŞIDA ÇOK FAZLA İNSAN GÖREMİYORUZ’
Bunun yanı sıra tatil beldelerimizde çarşılarda da çok fazla insan göremiyoruz. Bunun en büyük sebebi ‘turist gelirken herkes parasını maksimum oranda kazansın, nasıl olsa onlar döviz üzerinden ödeme yaptıkları için onları etkilemez’ mantığı hem iç turizmi hem de yurt dışından gelen turistler her şey dahil tesislere geldiği için ve fiyatlar düzeyinin ne olduğunu bildikleri için otellerinden çıkıp herhangi bir harcama yapmamayı tercih etmektedir.
OTELLER TALEP ÇEKMEK İÇİN FİYATLARI DÜŞÜRDÜLER
Oteller Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan dönemlerinde belirli indirimler ile erken rezervasyon kampanyaları yaparlar ve bu erken rezervasyon kampanyaları ile sezon ortalamasının minimum %50’sini satarlar. Diğer kalan %50’yi de sezon fiyatları ile satmak için erken rezervasyon kampanyasını sonlandırırlar. Bu sene erken rezervasyon satışları çok iyi gittiği için birçok otel erken rezervasyon dönemlerinden çok önce kampanyalarını sonlandırmak zorunda kaldılar. Şu an yaşadığımız sorun erken rezervasyonda satılan yerler değil, elde kalan yüksek fiyatlı yerlerin satılmamasından kaynaklanan sorundur. Bunu da otelciler şu an tur operatörleri ve acentelere aksiyon bildirerek çözmek istiyorlar. Genel anlamda bölgelerde çok boşluğu olan tesisler erken rezervasyon kampanyasının da altında fiyatlar vermeye başladılar.